Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde manevi atmosferi, Regaip Kandili’nin gelişiyle birlikte Bahçelievler Mahallesi’nde yer alan Cuma Polat Camisi’nde doruk noktasına ulaştı. Üç ayların müjdecisi olan bu mübarek gecede, ilçe sakinleri ellerini semaya açarak huzur ve barış için dua ettiler. Caminin kubbesini dolduran huşu dolu hava, sadece bir ibadet anını değil, aynı zamanda köklü bir geleneğin modern zamanlardaki izdüşümünü de yansıtıyordu. Siverekli vatandaşların yoğun katılım gösterdiği bu anlamlı gece, bölgenin kültürel ve dini dokusunun ne kadar zengin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Dillerin Kardeşliği: Üç Lisanda Mevlid Ziyafeti
Cami imam hatibi Mehmet Ali Hoca tarafından icra edilen Mevlid-i Nebi programı, alışılagelmişin dışında bir zenginlikle sunuldu. Gecenin en dikkat çekici ve duygulandıran anı, Peygamber Efendimiz için kaleme alınan mevlid metinlerinin üç farklı Türkçe , Kürtçe ve Zazaca dilleriyle okunması oldu. Farklı lisanların tınıları aynı manevi amaç etrafında birleşirken, cami cemaati dillerin ötesindeki o evrensel birlik duygusunu derinlemesine hissetti. Mehmet Ali Hoca’nın yanık sesiyle okuduğu ilahiler ve salavatlar, katılımcılara manevi bir haz yaşatırken gönüllerde silinmez izler bıraktı.

Rahmet ve Bereket Kapısı: Regaip’in Maneviyatı
Regaip Kandili’nin İslam dünyası için taşıdığı hayati öneme değinen Mehmet Ali Hoca, Recep ayının bu ilk cuma gecesinin neden "rahmet gecesi" olarak anıldığını cemaate hatırlattı. Kur'ân-ı Kerim ve hadis kaynaklarında bu geceye özel spesifik bir ibadet şekli tanımlanmamış olsa da, alimlerin bu vakitleri tövbe, istiğfar ve tefekkürle geçirmeyi tavsiye ettiklerini belirtti. Üç ayların başlangıcı sayılan bu özel zaman dilimi, bireyin kendi iç dünyasına dönmesi ve yaratıcısıyla olan bağını güçlendirmesi için altın bir fırsat olarak nitelendirildi.
“Regaip Kandili, kalplerin yumuşadığı, ellerin semaya rahmet umuduyla açıldığı müstesna bir zaman dilimidir. Biz burada dillerimiz farklı olsa da gönüllerimizin bir olduğunu, dualarımızın aynı arşa yükseldiğini göstermek istedik. Bu gece, geçmişin muhasebesini yapıp geleceğe temiz bir sayfa açma gecesidir.”
Tesbih Namazı ve Gönül Birliği
Üç dilde okunan ve ruhları dinlendiren Mevlid-i Şerif programının ardından, yatsı namazı eda edildi. Namaz sonrasında Mehmet Ali Hoca önderliğinde kılınan tesbih namazı, gecenin manevi derinliğini zirveye taşıdı. Caminin her köşesinde yankılanan tesbihat sesleri, cemaatin toplu bir şekilde huşu içinde yakarışta bulunmasını sağladı. İbadetin ardından edilen uzun dualarda; vatanın selameti, ümmetin birliği ve tüm insanlığın huzuru için dileyişlerde bulunuldu; amin sesleri cami duvarlarında yankılandı.
Paylaşmanın ve Kardeşliğin Sofrası
Gecenin sadece ruhsal değil, sosyal boyutu da Siverek’in kadim paylaşma kültürüyle harmanlandı. İbadetlerin tamamlanmasının ardından, cami cemaati tarafından önceden hazırlanan ve kandilin bereketini simgeleyen çeşitli ikramlar dağıtılmaya başlandı. Vatandaşların kendi elleriyle getirdikleri lokumlar, simitler ve çeşitli yiyecekler, namaz çıkışında büyük bir nezaketle paylaşıldı. Bu sahne, sadece bir karın doyurma eylemi değil, Siverek insanının misafirperverliğini ve dini günlerdeki dayanışma ruhunu yansıtan canlı bir tablo oluşturdu.
Geleceğe Miras Kalan Bir Manevi İklim
Siverek Bahçelievler Mahallesi’nde yaşanan bu manevi şölen, gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Cuma Polat Camisi’ndeki bu organizasyon, yerel bir ibadet etkinliği olmanın ötesine geçerek, bir arada yaşama kültürünün ve dini değerlerin nasıl harmanlanabileceğine dair güçlü bir mesaj verdi. Mehmet Ali Hoca’nın birleştirici üslubu ve cemaatin samimi katılımıyla Regaip Kandili, Siverek tarihine unutulmaz bir manevi hatıra olarak geçti. Bu tür programların, toplumsal huzurun ve kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesinde ne denli önemli bir rol oynadığı bir kez daha tescillenmiş oldu. Haber Feyzi DONAN





