Siirt, zengin tarihini ve kültürel mirasını koruyarak, geçmişten günümüze uzanan önemli bir geleneğe ev sahipliği yapıyor. Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan ve yaklaşık 9 asırlık geçmişe sahip Ulu Cami, Ramazan ayının maneviyatını daha da derinleştiren mukabele geleneği ile dikkat çekiyor. Bu özel gelenek, camiyi ziyaret edenleri tarihle iç içe bir ibadet deneyimi yaşamaya davet ediyor.
Ulu Cami'nin Tarihi ve Mimari Özellikleri
Ulu Cami, 1129 yılında inşa edilmiş olup, Selçuklu döneminin mimari özelliklerini taşıyor. Caminin girişindeki kitabe, ziyaretçilere caminin tarihçesi hakkında bilgi veriyor ve bu tarihi yapıyı daha da değerli kılıyor. 895 yıl önce inşa edilen cami, Siirt'in manevi hayatında önemli bir yere sahip ve her yıl Ramazan ayında gerçekleştirilen mukabele geleneği ile bu maneviyatı taçlandırıyor.
Mukabele Geleneği Nedir?
Mukabele, Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'in cemaatle birlikte bölümler halinde okunması ve dinlenmesi geleneğidir. Bu geleneğin kökeni, Hazreti Muhammed'in sünnetine dayanmaktadır. Siirt Ulu Cami'de öğle namazının ardından düzenlenen mukabeleler, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Mukabeleye katılanlar, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini birlikte okuyup dinleyerek, Ramazan ayının ruhani atmosferini daha yoğun bir şekilde hissediyorlar.
Mukabele Geleneğine Gösterilen İlgi
Siirt Ulu Cami'deki mukabele geleneği, her yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında da büyük bir ilgi görüyor. Cemaat, atalarından kalan bu kutsal geleneği yaşatmanın ve paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Mukabele, özellikle Ramazan ayının getirdiği manevi huzuru ve topluluk içinde birlikteliği pekiştiren önemli bir ritüel olarak ön plana çıkıyor. AA