Karabük'ün Şirinevler Mahallesi'nde yaşayan emekli imam Dursun Başkaya, son 12 yılda ormanlık alanda gördüğü yabani ağaçları birer meyve bahçesine dönüştürmek için kolları sıvadı. Aşıladığı ağaçlar artık elma, armut, kiraz gibi çeşitli meyveler sunuyor. Başkaya'nın bu çabası, doğaya ve çevreye duyduğu saygının bir ifadesi olarak dikkat çekiyor.
Ormandaki Meyve Bahçesi
Yıllar önce kırsal bölgede görev yaparken başladığı aşılama işini emekli olduktan sonra da sürdüren Başkaya, Karabük Kent Ormanı'ndaki yabani ağaçları meyve verir hale getirerek, ormanda yürüyüş ve spor yapanların doğal meyvelerden faydalanmasını sağlıyor. Bu süreç, Başkaya için bir hobi olmanın ötesinde, topluma ve doğaya katkıda bulunmanın bir yolu haline gelmiş.
Doğa ile İç İçe Bir Yaşam
Başkaya'nın aşıladığı ağaçlar arasında elma, kayısı, erik, kiraz, vişne ve hatta hünnap gibi çeşitler bulunuyor. Hatta limon ve zeytin ağaçları da onun emekleriyle yeşermeye başlamış. Bu çeşitlilik, Başkaya'nın çalışmalarının sadece bir hobi olmadığını, aynı zamanda biyoçeşitliliği artırma ve ekosistemi destekleme çabası olduğunu gösteriyor.
"Her türlü meyvemiz var; elma, kayısı, erik, kiraz, vişne hatta hünnaba kadar var burada... Bugün dikmezsen yarın büyümezler. Yani bugün dikeceğiz, yarın büyüyecekler ve gelecek nesiller bunlardan istifade edecek." - Dursun Başkaya
Başkaya'nın öyküsü, bireylerin çevre üzerinde olumlu etkiler yaratma gücüne sahip olduğunu kanıtlıyor. Yıllar süren emek ve sabrın sonucunda, bir zamanlar yabani ve meyvesiz ağaçlar, şimdi ormanı ziyaret eden herkese doğal lezzetler sunuyor. Bu, doğayla barışık bir yaşam sürdürmenin ve onu korumanın önemini vurguluyor.
Başkaya'nın çabaları, aynı zamanda sürdürülebilir yaşam ve sıfır atık gibi konulara dikkat çekerek, çevre bilincinin artırılmasına katkı sağlıyor. Onun hikayesi, gelecek nesillere bırakılacak en değerli mirasın temiz bir çevre ve sağlıklı bir doğa olduğunu hatırlatıyor. AA