Diyarbakır'da, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan annelerin HDP il binası önünde başlattıkları oturma eylemi, 1615. gününde de kararlılıkla devam ediyor. Bu süreçte, ailelerin tek isteği, kaçırılan evlatlarının terör örgütünden kurtularak evlerine dönmesi. Peki, bu mücadelede neler yaşandı ve devlet bu süreçte ailelere nasıl destek oluyor?
Destek Ziyareti ve Umuda Ortaklık
İçişleri Bakan Müşaviri Hatice Atan'ın oturma eylemini sürdüren ailelere yaptığı destek ziyareti, annelerin yalnız olmadığını gösteriyor. Atan, annelerin mücadelesinin sadece Diyarbakır'da değil, Türkiye'nin birçok ilinde devam ettiğini vurgulayarak, bu direnişin terör örgütüne ve Kandil'e karşı meydan okuduğunu belirtiyor. Annelerin dik duruşu ve mücadelesi sayesinde 49 evladın ailesine kavuştuğunu ifade eden Atan, devletin ve toplumun bu mücadeleye destek olmaya devam edeceğini kaydediyor.
Annelere Uygulanan En Büyük Şiddet
Atan, bir annenin evladından koparılmasının yaşanabilecek en büyük şiddet olduğunu dile getiriyor. Bu mücadelenin, kayıp evlatların ailelerine kavuşmasının önemini ve kıymetini vurguluyor. "Yüce Rabbime hamdolsun, annelerin dik duruşu ve mücadelesi sayesinde 49 evlat ailesine kavuştu." diyerek, umudun hala devam ettiğini ve mücadelenin önemine dikkat çekiyor.
"Evladımı HDP ve PKK'dan istiyorum, oğlumu onlardan alacağım. Eşimle beraber buradayız. Diyarbakır anneleri olarak tüm tehditlere rağmen yılmayacağız ve vazgeçmeyeceğiz." - Anne Ayten Elhaman
Kararlılık ve Direnişin Sembolleri
Oğlu Bayram için evlat nöbetini sürdüren anne Ayten Elhaman ve kardeşi için oturma eylemine katılan Şehmus Dağdeviren, ailelerin kararlılığını ve direnişini temsil ediyor. Yıllardır süren hasret ve bekleyişlerine rağmen, tehditlere ve zorluklara göğüs gererek evlatları için mücadele ediyorlar. Bu mücadele, sadece Diyarbakır'da değil, tüm Türkiye'de yankı buluyor ve toplumsal bir dayanışma örneği sergiliyor. A.A