2024 Mart ayında yıllık enflasyon oranının %68,50'ye ulaşması, ekonomik istikrarsızlığın bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Aynı dönemde, 3 aylık enflasyon oranının %15,06'ya ulaşması, alım gücündeki düşüşün ciddiyetini ortaya koyuyor.
Alım Gücü ve Enflasyon Döngüsü
Memur-Sen tarafından yapılan açıklamada, kamu görevlilerine yapılan %15'lik maaş artışının ilk üç ayda eridiği belirtiliyor. Bu durum, enflasyon karşısında sabit gelirlilerin nasıl bir baskı altında olduğunu gösteriyor. Özellikle yıl başından itibaren maaşlara yapılan artış, mal ve hizmet fiyatlarındaki artışın gerisinde kalıyor. Bu durum, Şubat ve Mart aylarında daha da belirginleşiyor; emtia, kira ve zorunlu harcamalara yansıyan fiyat artışları hissedilir hale geliyor.
Maliye Politikalarının Rolü
Uygulanan para ve maliye politikalarının piyasalara yansıması zaman alıyor. Sürekli hale gelen fiyat artışları, geleceğe dair ihtiyaçların bugünden temin edilmesini ve talep tarafında artışı destekliyor. Bu döngü, alım gücünün düşmesine ve fiyat artışlarının devam etmesine neden oluyor. Sabit gelirliler için en önemli konu, fiyat istikrarının sağlanarak enflasyon rakamlarının tek haneye düşürülmesi.
Vergi Adaleti ve Gelir Dağılımı
Vergi yükünün adaletli bir şekilde dağıtılması gerektiği vurgulanıyor. Dolaysız vergilerin %30, dolaylı vergilerin ise %70'lere ulaşması, vergi adaletinin sağlanmasının gelir dağılımı hakkaniyetine nasıl katkı sağlayacağının altını çiziyor. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergilendirme politikasının uygulanması gerektiği belirtiliyor.
Enflasyonla Mücadelede Yanlış Yaklaşımlar
Özellikle sabit gelirlilere yönelik tasarruf, tedbir ve kısıtlama mesajlarının enflasyonu indirme ya da fiyat artış hızını yavaşlatma konusunda etkili olmadığı ifade ediliyor. Kamu görevlileri ve sabit gelirlilerin alım gücünü azaltmanın ve harcamalarını engellemenin enflasyonu düşürmeyeceği, bu tür yaklaşımlardan vazgeçilmesi gerektiği vurgulanıyor.
"Özellikle son dönemlerde sabit gelirlilere ve kamu görevlilerimize yönelik ifade edilen “tasarruf-tedbir-kısıtlama” mesajları, enflasyonu indirmeye ya da fiyat artış hızını yavaşlatmaya yönelik gerçekçi ve kabul edilebilir bir açıklama değildir."
İbrahim Coşkun'un bu konudaki açıklamaları, alım gücü düşüşü ve enflasyon artışı karşısında Memur-Sen'in tekl iflerinin ve tepkilerinin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve sabit gelirlilerin korunması için atılması gereken adımların ivedilikle gerçekleştirilmesi gerektiği ortada. Haber Merkezi