TERÖR BARONLARI “GAZZE”NİZ MÜBAREK OLSUN!

Filistin'le ilgili yazı yazmayacaktım. Çünkü herkes haklı olan öfke ve isyanını bir şekilde ifade etmeye çalıştı. Her şey söylendi, yazıldı, çizildi. Bende ha b...

Hasan Baydilli

7 ay önce

Filistin'le ilgili yazı yazmayacaktım. Çünkü herkes haklı olan öfke ve isyanını bir şekilde ifade etmeye çalıştı. Her şey söylendi, yazıldı, çizildi. Bende ha bugün, ha yarın bu kirli ve alçak savaşın biteceği düşüncesiyle şimdiye kadar yazmadım. Ancak, uzun zaman geçtiği halde savaş tüm şiddetiyle rezil ve ahlaksızca devam ediyor. Filistin yanıyor, Gazze yanıyor, yürekler dağlanıyor, benimde içim yanıyor! Dünya durmuş seyre dalıyor! Gazze'de taş taş üstünde bırakılmamış, yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve hatta kundaktaki bebeler dahi hunharca katledilmekte, evleri başlarına yıkılmaktadır bu çaresiz insanların. 21. Yüzyıla girerken insanlık suçu işliyor İsrail terör devleti. Ve bizler televizyonda ölü bedenleri izliyoruz, kan revan içerisinde yatan yaralılar, oradan oraya koşuşan açlık ve yoksulluk içerisindeki çaresiz insanlar ve çocukluklarını yaşamadan oyunlarına doyamamış çocuklar. 21. Yüzyılın kerbelasını yaşıyor Filistin, Gazze ve tüm insanlık…

Havai fişek atılırcasına gökyüzünü ışıl ışıl eden misket bombaları çocukların başlarında patlarken, ateş topu içerisinde haykıran yarı ölü bedenler can çekişirken, çoluk- çocuk, yaşlı, kadın ve bebelerin soğuk kış mevsiminin acımasız koşullarında barınabilecek ve başlarını sokacak bir yerleri bulunmazken, dışarıda tir tir titreyen aç, sefil ve perişan halleri ortada iken, benim yüreğim yanıyor. Filistin alev alev, Gazze yanıyor, dünya seyre dalmış bakıyor! Öfkeden çıldırmak üzereyim, aklımdan çıkmıyor Gazze'li bebeler, haberleri seyredemiyorum artık, ağlıyorum, yüreğim sızlıyor. Bu katliamlara duyarsız ve seyirci kalan sömürgeci ülkeler; madem öyle, “Gazze'niz mübarek olsun!” Yakın, yıkın, öldürün her şey sizin için mubah! Nasıl olsa karşı çıkan da yok, top sizde, patlatın toplarınızı mazlumların üzerine. Zaten dünya da seyretmiyor mu bu mezalimi ve rezaleti? Ancak, gözlerini kan bürüyenler şunu unutmasınlar ki; “Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.” İsrail terör devleti ile refikleri elbet bir gün döktüğü kanda boğulacaktır ve buna seyirci kalan dünya devletleri de bilsinler ki; zulme ve haksızlığa seyirci kalmak, zulmü alkışlamaktır ve en az zulüm yapan kadar suçlu olmaktır. Boşuna dememişler; keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. Bir gün onlarda bundan nasibini alacaktır elbet…

Dört milyon nüfuslu Filistin’in %70'si zaten yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Emperyalist güçlerin onayı ile günlerdir başlarında bombalar patlatılan bu mağdur ve mazlum insanlara yapılan soykırımı ne yazık ki; kendileri de bir zamanlar mazlum olan ve Nazilerce gaz odalarında katledilen 6 milyon Yahudi soydaşları yapmaktadır. Geçmişte yakılarak yok edilmeye çalışılan mağdur ve mazlum olan bir ırkın, kapana kısılmış gibi açlık ve yoksulluk içerisinde yaşayan ve hayatta kalabilmek için direnen bir avuç insana soykırım uygulanarak yok edilmeye çalışılması Yahudi dinine özgü bir felsefe midir? Bilemiyorum. Bildiğim dört kutsal kitabında zulme şiddetle karşı çıktığıdır. Ve bütün kutsal kitaplarda “öldürmeyeceksin” emri bulunmaktadır. Hiç bir din, vicdan ve insanlık bunu kabul etmez. Savaşın yirmi ikinci gününde; şimdiye kadar bin beş yüze yakın masum insan katledildi. Beş bine yakın yaralı var. Bunların büyük bir kısmı ağır yaralı… Evler, sokaklar, mahalleler bombalarla dümdüz edilmiş, Gazze yanıyor. Akşamlar bile korkudan üşümüş, silah ve bomba seslerinden. Suçlu, suçsuz demeden insanlar, sabi çocuklar, bebeler hunharca katlediliyor. Modern dünyanın gözleri önünde yapılan bu barbarca insan kıyımlarını sözde uygar devletler ve kendilerini Müslüman olarak addeden devletler de seyrederek geçiştiriyorlar. Bu nasıl bir insanlıktır? Adeta kimsenin kılı kıpırdamıyor, demek ki dünya da yaşanan namussuz bir kural vardır. “El Hükmü Limen Galebe” yani, Galibin Dediği Olur. Amma bilinmelidir ki öldürmenin hiçbir haklı gerekçesi ve galibiyeti olamaz. Bir gider bin gelir mazlumlar…Televizyon ekranlarında izlenen bu kanlı vahşeti izleyerek etkilenmemek mümkün mü? Yüreği sızlamayan, utanç duymayan, isyan etmeyen var mı acaba? Yeni yıla bombalarla, kanla ve gözyaşı ile giren Gazze'de oluk gibi kan akarken yılbaşına eğlenerek giren var mı acaba? Var var… Olmaz mı? Ne tür insan ararsanız var bu dünyada. Hatta ülkemizde bu İsrail menşeli silahlar ile neler yapan var. Geçmişte ne “Gazze”ler yaşattılar memleketimizde, hem de kardeşkanı dökerek… Ülkemizde kazılan her yerin altında, ya da yol kenarlarına terk edilen her aracın içinde çıkan silahların, bombaların ve ölüm makinelerinin menşesi de İsrail yapımı olarak çıkıyor karşımıza, ne hikmetse! Ve ülkemizde işlenen faili meçhul cinayetlerin, öldürülen aydınların, gazetecilerin, özellikle güneydoğu da yapılan katliamların tümünde ya İsrail, ya da MKE menşeli silah ve mermilerin “vatansever” kimlikli Terör Örgütü elemanlarından çıktığı görülmektedir. Yıllardır devletin çok önemli yerlerinde görev alan bu “saygın”(!) adamların evlerinde, iş yerlerinde, bahçelerinde, bilmem nerelerinde bir orduya yetecek kadar silah, bomba ve mühimmat çıkmaktadır. Ve halen bunları meşru gören zihniyetlere rastlıyoruz. Şaşırıyorum ve kızıyorum onlara! Adamın gazetesi bombalanıyor, tespiti olduğu halde bunu görmemezlikten geliyor, Danıştay’da cinayet işleniyor, bir takım yargıçlar yine bunu görmüyor. Askerler, generaller öldürülüyor yine görmemezlikten geliniyor. Bu sözde faili meçhullerin hesabı sorulduğunda ise bakıyorsunuz, sanki alttan iğne batırılırcasına hop oturup hop kalkıyorlar. Terör terördür, terörün iyisi, kötüsü olmaz! Nihayetinde öldürülen candır, insandır.

Terörle mücadele edilecekse bunun yolu yordamı vardır. Hukuk dışı oyunlarla vatan korunamaz. Vatanı korumakta terör faaliyeti ile olmaz. Namuslu, gerçek vatanseverleri imha edeceksiniz, rant sağlayacaksınız, bu ülkede kral gibi yaşayacaksınız ve ben “vatanseverim” diyeceksiniz. Yemezler bunu! Eğer, Türkiye Cumhuriyeti hukuka inanıyorsa tüm kurumlarıyla birlikte bu Ergenekon belasını aynen yer altında çıkan silahlar gibi yere gömmelidir. Ki, bir daha başını yerden kaldırmasın! Aksi takdirde kurumların, çetelerin cirit attığı arenalar haline gelmesi kaçınılmazdır.ABD ve İsrail gibi ülkelerin gizli servislerinin hedefleri farklı isimler altında terör örgütleri oluşturarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi kaos ortamına sürüklemek suretiyle, iç savaş çıkarmak ve insanlarımızı birbirine kırdırmaktır. Emperyalizmin ağa babası ABD ve maşası İsrail Orta doğu da kendisinden başka hiçbir ülkenin gelişmesini ve kalkınmasını istemez. Hele hele Türkiye'nin güçlenmesini hiç istemez, o halde emperyalizmin, savaş kışkırtmalarına ve onların uzantısı olan çete ve yavrularına karşı tüm Türkiye halkı tek yumruk olmalıdır.

Gazze halen yanıyor, İsrail modern silahları ile vuruyor, dünya durup bakıyor. İşte o silahlarla Türkiye'de de birçok evin ocağı yakılıp, yıkılıp söndürülecekti! Fırsat vermeyin, o silahlarla Türkiyeyi de yakmasınlar. Dünyayı bize baktırmasınlar. İsrail katliamlarını anlamak için Gazze'de yaşamaya gerek yok. Kimin başına bomba düşüyorsa, kim faili meçhule kurban gidiyorsa, kim evinden, köyünden ediliyorsa, kim kendi topraklarında parya olarak yaşıyorsa Gazze'yi yaşıyor demektir. Gazze mezarlığa dönmüş, Güneydoğu asit kuyularına… Yol aynı yol. Yüreğinde insanlık onuru olan herkesin Filistin soykırımına ve dünyadaki tüm pis savaşlara baş kaldırması gerekmektedir. Bende bunun için yazdım. Mazlumun sesi ve kulağı olmak ve acılarını paylaşmak için…

Ancak, devleti yönetenler ve sair zümrelerin de konuya hassasiyetle yaklaşmaları gerekir. Timsah gözyaşlarını dökmekle olmuyor bu işler. Yani içeride İsrail'e düşmanlık yapıp, dışarıda müttefik olursanız bu tek kelimeyle riyakârlık olur. Değil mi? Bakın, bu örneklerle sabittir. Mesela; Türkiye ile İsrail birçok projede ortak hareket ediyor. BOP gibi. İki milyar dolarlık silah ticareti, savunma işbirliği, birlikte yapılan tahkikatlar. Vs. Sahi! Konya ovasında İsrail uçaklarının eğitim sahası olduğunu biliyor muydunuz? Evet, antrenman yapıyorlar orda! Bu sadece bildiklerimiz. Tamam devletler birbirleriyle sosyal, siyasal, ekonomik, istihbarat, savunma işbirliğini yaparlar ama haddini bilerek. Gazze yanıyor, çocuklar ölüyor, bebeler katlediliyor. O da yetmiyor, kimyasal bombalar atılıyor. Gazze de insanlar can çekişiyor, dünya seyirci kalıyor. Dünyada insanlık ölüyor. Yarabbi ne güneşler batıyor!

Ne duamız, ne merhametimiz, ne de isyanımız İsrail ve ABD katliamlarına son vermeye yet(m)iyor. Bazen nezaketimi elden bırakıp, küfre girmekten başka çare gelmiyor aklıma! Dünyanın korkudan seyirci kaldığı bu katliama dur diyemeyen ey sorumsuz, oportünist ve sömürgeci devletler öyleyse;“Gazze'niz mübarek olsun!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI