Siverek’in Kalbinde Bir Miras: Abdalağa Hamamı
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bulunan Abdalağa Hamamı, tarihle yoğrulmuş duvarları ve geçmişin izlerini taşıyan mimarisiyle bir zamanlar kentin en önemli sosyal alanlarından biriydi. Osmanlı dönemine kadar uzandığı tahmin edilen bu yapı, sadece bir hamam değil, aynı zamanda dönemin kültürünü ve yaşam biçimini yansıtan bir tarih hazinesi olarak biliniyor. Ancak bugün, bu eşsiz miras sessiz bir şekilde yıkılmayı bekliyor.
Restore Edilemiyor: “Bir Çivi Çakılamaz” Engeli
Abdalağa Hamamı, koruma altındaki kültürel miras statüsünde yer almasına rağmen özel mülkiyet gerekçesiyle restore edilemiyor. Yetkili kurumlar, hukuki engeller nedeniyle yapıya müdahale edemiyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve belediye, konuyla ilgili çözüm arayışında olsa da, mülkiyetin özel şahıslara ait olması süreci çıkmaza sürüklüyor. Peki, tarih ile bürokrasi arasındaki bu sıkışmışlık, bir kentin kültürel kimliğini yok olmaya mı mahkûm ediyor?
Harap Hâlde Bir Tarih: Zamanın Tahribatı
Yıllardır ilgisizlik ve bakım eksikliği nedeniyle Abdalağa Hamamı’nın duvarları çatlamış, tavan süslemeleri dökülmüş durumda. Yağmur suları içeri sızarken, ot ve yabani bitkiler taş duvarları sarmış hâlde. Her geçen gün biraz daha yıkılan bu yapı, bir zamanlar hamam kültürünün yaşandığı o canlı günlerden uzak, sessiz bir tanık olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Uzmanlar, acil restorasyon yapılmazsa yapının tamamen çökeceği uyarısında bulunuyor.

Yetkililere Çağrı: Tarihi Yaşatmak İçin El Ele
Vatandaşlar, Siverek’in tarih kokan bu simgesine yeniden hayat verilmesini istiyor. Yerel halk, belediye, vakıflar ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun ortak bir çözüm bulması gerektiğini dile getiriyor. İlçenin kültürel dokusunu yeniden canlandırmak adına yapılacak bir restorasyon çalışmasının, sadece bir yapıyı değil, bir mirası kurtaracağı ifade ediliyor. “Geç olmadan harekete geçilmeli” çağrıları her geçen gün artıyor.
Siverek’in Kültürel Belleği Tehlikede
Abdalağa Hamamı, Siverek’in tarihine ışık tutan en önemli yapılardan biri olarak kabul ediliyor. Ancak restorasyon sürecinin tıkanması, ilçenin kültürel belleğini zayıflatıyor. Eğer bu yapı tamamen yok olursa, sadece bir hamam değil, aynı zamanda geçmişle olan bağ da kopmuş olacak. Uzmanlar, bu tür yapılar korunmadıkça yerel tarih bilincinin giderek silineceğini vurguluyor.
Gelecek Nesillere Bırakılacak Bir Miras mı, Yoksa Kayıp Bir Hatıra mı?
Abdalağa Hamamı’nın yeniden ayağa kaldırılması, Siverek’in tarihi kimliğine sahip çıkmak anlamına geliyor. Ancak şu anki durum, geleceğe aktarılacak bir mirasın her geçen gün eridiğini gösteriyor. Kültürel değerlerin korunması, yalnızca devlet kurumlarının değil, tüm toplumun sorumluluğu olarak görülmeli. Belki de bir gün, bu tarih kokan yapı yeniden yaşam bulacak ve Siverek’in geçmişi, gelecekle buluşacak.
Yerel Tarih Araştırmacısı “Bir millet, geçmişine sahip çıkmadıkça geleceğini inşa edemez. Abdalağa Hamamı, bizim sessiz tarihimizdir.” Haber Mert Uğur FIRATOĞLU