Hasatla birlikte yoğun mesai başladı Diyarbakır Ovası’nda arpa ve buğday hasadının hız kazanmasıyla birlikte, saman mesaisi de yoğunlaştı. Biçerdöverlerden çıkan samanlar, preslenerek tonlarca miktarda kamyonlara yükleniyor. Sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan samancılar, kavurucu sıcağa rağmen gün boyunca çalışarak hem doğudaki hem batıdaki besicilerin ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Besicilerin samanı Diyarbakır’dan gidiyor Türkiye’nin dört bir yanına saman sevkiyatı yapılırken, özellikle Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki hayvancılıkla uğraşan üreticiler için Diyarbakır önemli bir kaynak oluyor. Biçerdöverle yapılan hasat sonrası ortaya çıkan saman, saman presleme makineleriyle hazırlanarak kamyonlara yüklendikten sonra uzun yollara çıkarılıyor. Bu süreç 2 ila 3 ay süresince devam ediyor. Erken saatlerde başlıyor, akşama kadar sürüyor Samancılar ve sürücüler sabah 05.00’te işbaşı yapıyor. Kamyon başına 3 ila 4 saat süren yükleme işlemi sonrası, hazırlanan yükler yola çıkarılıyor. Sıcaklığın gün ortasında 45 dereceye kadar hissedildiği bölgede çalışanlar, hava şartlarına rağmen görevlerini sürdürüyor. Özverili çalışma, hayvancılıkla uğraşan kesimin saman ihtiyacını kesintisiz karşılamayı hedefliyor. İşçiler sıcakla mücadele ediyor Kavurucu güneş altında saman balyalarıyla uğraşmak hem fiziksel hem de zihinsel olarak büyük efor gerektiriyor. Bu zorluklara rağmen işçiler, “ekmek parası” diyerek mesailerine ara vermeden devam ediyor. Gölgede dinlenme ve su molaları dışında durmaksızın çalışan bu emekçiler, tarımsal üretim zincirinin önemli halkalarından birini oluşturuyor. Şoförler de bu zor mesainin bir parçası Kamyon sürücüsü Ümit Alaz, sabah saatlerinde başladıkları mesainin kolay olmadığını belirterek şu sözlerle durumu özetliyor: "Havalar çok sıcak, çok zordur. Genellikle Erzurum tarafına, Doğu Anadolu bölgesine gidiyoruz. Her tarafta saman yükleniyor, 2-3 ay sürüyor." Sürücüler ve işçiler, bu zahmetli işi sıcak hava şartlarında sürdürerek hem tarımsal üretime hem de hayvancılığa katkı sunuyor. “Ekmek parası olmasa bu sıcağa dayanılmaz” Alaz sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "Şoförüz, işçiler var. Herkes ekmek parası için. Ekmek parası olmazsa bu sıcağın altında ne işimiz var. Şu anda 45 derece hissediyoruz." Samancılar, tüm zorluklara rağmen alın teriyle geçimlerini sağlarken, ülkenin hayvancılık sektörüne de omuz vermeyi sürdürüyor.