
Yarım kalan eğitim tutkusu, yıllar sonra meyvesini verdi
Gaziantep’te yaşayan 67 yaşındaki ev hanımı Suna Arpacıoğlu, çocukluk yıllarından bu yana kurduğu yazarlık hayalini, 55 yaşında gerçeğe dönüştürdü. Lise mezunu olmasına rağmen hayatın zorlukları ve ailevi sorumluluklar nedeniyle eğitimine devam edemeyen Arpacıoğlu, yıllar içinde hem okuma yazma becerilerini hem de yazma tutkusunu kaybetmedi.
Gaziantep Aktif Yaşam Merkezi’nden ilham aldı
Yıllarca içinde ukde kalan eğitim ve yazarlık aşkı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Aktif Yaşam ve Eğitim Merkezi’nde yeniden canlandı. Burada okuma-yazma kursuna katılan Arpacıoğlu, ayrıca bilgisayar eğitimi alarak kendini geliştirdi. Gençlik yıllarından beri tuttuğu günlüklerini kitap haline getirmeye karar verdi ve yazarlık yolculuğu böylece başladı.
Dört kitap, onlarca hayat hikayesi
2013 yılında yayınladığı ilk kitabı “Hüzün Burcu” ile yazarlığa adım atan Arpacıoğlu, ardından “El Ele”, “Hayaller ve Umutlar” ve son olarak “Geçmişin İzi” adlı eserleriyle yazma serüvenine devam etti. Kitaplarında hem kendi yaşam öyküsüne hem de tanık olduğu başka hayatlara yer vererek, duygusal derinliği olan eserler ortaya koydu.
İlk kitabını kalbine bastı: “Bu benim eserim”
İlk kitabını yayımladıktan sonraki duygularını anlatan Arpacıoğlu, “İlk kitabımı aldığımda göğsüme bastırdım ve ‘ben bir Suna Arpacıoğlu’yum, bu benim eserim’ diyerek ağladım. Bana ‘Yazsan ne olacak?’ diyenler şimdi pişman” dedi. Yazma serüvenini bir başarı hikayesine dönüştüren Arpacıoğlu, kitaplarının pek çok insanın hayatına dokunduğunu belirtti.
Okullarda rol model oldu
Sadece yazmakla yetinmeyen Arpacıoğlu, okullara giderek öğrencilere ilham vermeye başladı. Okumanın ve yazmanın yaşı olmadığını vurgulayarak, hayat tecrübesini ve azmini genç nesillere aktarıyor. Özellikle kadınlara yönelik yazdığı hikâyelerle toplumda farkındalık oluşturmaya çalışıyor.
“İçlerinde birer roman taşıyorlar”
Kitaplarının editörlüğünü yapan Türkçe öğretmeni Alpaslan Kar ise Suna Arpacıoğlu’nun başarısını şu sözlerle övdü: “Hayat boyu öğrenmenin en güzel örneğini Suna teyzemizde gördük. Her bir yaşlımızın içinde bir roman var. Okuma-yazmanın yaşı yok” diyerek Aktif Yaşam Merkezi’ne herkesi davet etti. İHA
*