
Güneydoğu Anadolu'da Alarm Zilleri Çalıyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bu yıl yağmurların zamanında yağmaması, birçok ili olduğu gibi Şanlıurfa’yı da kuraklıkla baş başa bıraktı. Özellikle tarıma dayalı geçim kaynaklarının yoğun olduğu bölgelerde, çiftçiler büyük kayıplarla karşı karşıya. Hasat dönemi yaklaşmasına rağmen bazı tarlalarda ekinlerin boyu 15 santimetreyi dahi geçmedi. Bu durum, ekili alanların hayvan otlağına dönmesine neden oldu.
Tahıl Üretimi Tehlikede
Gaziantep, Kilis, Diyarbakır, Mardin ve Adıyaman gibi komşu illerde de etkili olan kuraklık, özellikle buğday, arpa ve mercimek gibi tahıl ürünlerinde büyük verim kaybına yol açtı. Birçok üretici, ektiği ürünlerin başak dahi vermediğini belirtiyor. Zayıf kalan bu ürünler artık hasat edilmeyecek durumda; tarlalar hayvanlara bırakıldı ama onlar bile kuru otları yemiyor.
Çiftçilerin Umudu Devlet Desteğinde
Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Koçak Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ahmet Çiftçi, yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle ifade etti: "Nasıl ektiysek öyle duruyor, ekinler kurudu. Hayvancılık öldü, bu yıl hayvana verecek saman bile yok. Göçüp gideceğiz, devletin el uzatmasını istiyoruz." Ekinlerin kurumasıyla birlikte çiftçilerin umudu, devlet desteklerine bağlanmış durumda.
Borçla Yapılan Tarım, Şimdi Daha Büyük Yük
Kırsal Sumaklı Mahallesi’nde tarımla uğraşan Ömer Dolap ise üretimin neredeyse tamamen durma noktasına geldiğini vurgulayarak, "Bu yıl ürün olmadı. Mazot, gübre her şey borçla alındı. Şimdi nasıl ödeme yapacağız bilmiyoruz. Kuruyan ekinleri hayvanlar bile yemiyor" dedi. Tarımda kullanılan girdilerin maliyeti ve karşılıksız kalan yatırımlar, bölgedeki ekonomik krizi derinleştiriyor.
Kuraklık Hayvancılığı da Vuruyor
Aynı mahallede çobanlık yapan İsa Demir, kuraklığın etkisinin sadece bu yılla sınırlı kalmadığını söyledi. "2 yıldır kuraklık var, hayvanlar aç. Ot bulamıyoruz, yem almak ise çok pahalı" diyerek, hayvancılık yapan ailelerin de büyük zorluklar yaşadığını ifade etti. Kuraklık, sadece tarımı değil, hayvancılığı da doğrudan tehdit ediyor.
Çözüm Bekleyen Bir Felaket: Göç Kapıda mı?
Yağış yetersizliği nedeniyle sadece üretim değil, kırsaldaki yaşamın sürdürülebilirliği de tartışma konusu oldu. Verimsiz geçen ikinci yılın ardından birçok aile göç etmeyi düşünmeye başladı. Bölge halkı, devletin tarım ve hayvancılık alanında acil destek programları açıklamasını bekliyor. Aksi takdirde kırsal nüfusun azalması ve ekonomik yapının bozulması kaçınılmaz görünüyor. İHA