Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, yerel kimliğin en zarif parçalarından biri olan geleneksel "Şehriye Gecesi", büyük bir coşkuyla yeniden hayat buldu. Siverek Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği tarafından, Başkan Adalet İldoğan öncülüğünde düzenlenen etkinlik, ilçenin tarih kokan kültürel mirasını bugüne taşıdı. Gecede bir yandan yöreye ait yanık türküler söylenirken, diğer yandan Siverek’in geleneksel oyunları sergilendi. Katılımcılar, sadece bir yemek hazırlığı için değil, aynı zamanda bir kentin ortak hafızasını tazelemek ve toplumsal bağları güçlendirmek amacıyla bir araya gelerek eşsiz bir atmosfer oluşturdular.
Kadim Bir Miras: Oklava Sesleri ve İmece Ruhu
Geçmişte Siverek’in kerpiç evlerinin serin avlularında ve tandır başlarında düzenlenen şehriye kesme hazırlıkları, bu özel gecede dernek binasında aynı nostaljik usulle canlandırıldı. Kadınlar, tıpkı yıllar öncesinde olduğu gibi büyük bir maharetle hamur yoğurup oklavalarla açarak, ince ince şehriye kestiler. Bu süreçte sadece eller değil, diller de çalıştı; annelerden ve ninelerden kalan maniler okundu, eski düğünler ve bayramlar yad edildi. Paylaşılan her bir hatıra, açılan hamurlar gibi yayılarak mekana bir aile sıcaklığı ve samimiyet kattı.
Kışlık Erzak Hazırlığından Sosyal Şenliğe
Siverek mutfağında şehriye, sadece bir gıda maddesi olmanın çok ötesinde anlamlar taşır. Eskiden kış kapıya dayanmadan önce yapılan tarhana, salça ve bulgur hazırlıklarının en önemli aşamalarından biri olan şehriye kesimi, bir "imece" yani karşılıklı yardımlaşma geleneğiydi. Güneşte kurutularak bez torbalarda saklanan bu el emeği ürünler, kış aylarında çorba ve pilavların baş tacı olurdu. Etkinlik sayesinde bu üretim süreci, günümüz genç kuşaklarına "birlikte yapılan iş bereketlidir" felsefesiyle uygulamalı olarak anlatılmış oldu.
İldoğan: "Amacımız Kültürümüzü Sonsuza Dek Yaşatmak"
Dernek olarak temel misyonlarının Siverek’in öz değerlerini korumak olduğunu vurgulayan Siverek Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Adalet İldoğan, etkinliğin başarısından duyduğu mutluluğu dile getirdi. İldoğan, bu tür buluşmaların toplumsal dayanışma için hayati önem taşıdığını belirterek süreci şu sözlerle özetledi:
“Amacımız dernek olarak her zaman Siverek’in kültürünü ve geleneğini yaşatmak. Bu güzel gecede başta emeği geçen dernek yönetimine ve bize eşlik eden tüm dostlarımıza teşekkür ederim. Etkinlik, kültür ve geleneklerimizi yaşatmaya devam edeceğimizi bildirmek isterim. Siverek’in ruhu bu dayanışmada gizlidir.”
Gelecek Nesillere Miras: Annelerin Öğütleri
Programa katılarak kadınların üretimdeki rolüne dikkat çeken Fatime Güler Kadın Kültür Sanat Derneği Başkanı ise, bu tür etkinliklerin geçmişle gelecek arasında kurulan en güçlü manevi bağ olduğunu ifade etti. Eski Siverek ev yaşamının o şenlikli havasını yeniden solumanın önemine değinen Başkan, kadınların birleştirici gücünü şu cümlelerle aktardı:
“Eskiden Siverek evlerinde kış hazırlıkları bir şenlik havasında yapılırdı. Bugün bizler de o ruhu yaşatmaya çalışıyoruz. Annelerimizden öğrendiğimiz bu gelenekleri çocuklarımıza aktarmak için bir araya geliyoruz. Bu sadece şehriye kesmek değil, sevgi ve kültürü geleceğe aktarma sanatıdır.”
Kadınların yoğun ilgisiyle gerçekleşen ve Siverek’in yöresel türküleriyle renklenen bu anlamlı gece, kültürel hafızanın ne kadar diri olduğunu bir kez daha kanıtladı. Unutulmaya yüz tutan "şehriye gecesi" geleneğinin bu denli canlı bir şekilde yaşatılması, katılımcılarda büyük bir aidiyet duygusu uyandırdı. Dernek yetkilileri, Siverek’in asırlık değerlerini tozlu raflardan indirip hayatın içine katmaya yönelik nostaljik ve eğitici etkinliklerin önümüzdeki dönemde de hız kesmeden devam edeceğinin müjdesini vererek programı sonlandırdı. Haber Feyzi DONAN