Şanlıurfa'nın Sessiz Çığlığı: Art Arda Gelen Ölüm Haberleri
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde son günlerde yaşanan ölüm olayları, ilçede yaşayan vatandaşların psikolojisini derinden etkiliyor. Peş peşe gelen haberlerle sarsılan halk, tedirgin ve üzgün bir şekilde gelişmeleri takip ederken, sosyal medya üzerinden yapılan açıklamalar, toplumun içsel bir hesaplaşmaya ihtiyacı olduğunu gözler önüne seriyor. Bu süreçte Siverek Belsan Halk Otobüsleri Başkanı Mahmut Bozdağ da sessiz kalmayarak dikkat çekici bir açıklama yaptı. Açıklamasında, toplumun çarpık değer yargılarına ve çözüm yerine kör alışkanlıklara yönelmesine sert ifadelerle değindi.
Bozdağ’dan Sarsıcı Sözler: “Azrail’i Biz Seçiyoruz”
Mahmut Bozdağ’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı açıklama, sıradan bir taziye mesajından çok daha fazlasını barındırıyor. Bozdağ, açıklamasında toplumun geçmişten bu yana nasıl yozlaştığını ironik ifadelerle gözler önüne serdi.
"Adam öldürüp, başkalarının kapılarında el pençe durduk... Haksızlık yapanları omuzlarda karşıladık, baş köşeyi onlara verip saygınlık kazandırdık."Bu çarpıcı sözlerle toplumun kendi içindeki çelişkilerini yüzüne vuran Bozdağ, ölümle sonuçlanan olayların sadece birer bireysel cinnet değil, kolektif bir vicdan yarası olduğunu ima etti.
Namus, Para ve Sessizlik: Sessiz Onay Mı Veriyoruz?
Toplumun değer yargılarına yaptığı göndermelerde Bozdağ, kadının kaçması, başlık parası, ve hatta para ile "namusun temizlenmesi" gibi meseleleri gündeme taşıdı.
"Kızımız, bacımız kendi istediği birine kaçtı, namus meselesi dedik; iki kat başlık parası alınca sulh sağlandı."ifadeleriyle, olayların nasıl da para ile meşrulaştırıldığını ve ölüm ya da barış gibi kavramların toplumda maddi değerlere indirgendiklerini sorgulattı. Gerçekten de, bizler hangi değerleri yaşatıyoruz ve hangilerini kendi ellerimizle yok ediyoruz?
Toplumun Aynası: Sosyal Medyada Rahmet Paylaşımları ve Taziye Gösterileri
Bozdağ’ın dikkat çektiği bir başka önemli konu ise, ölüm sonrası sosyal medya üzerinden yapılan sahte samimiyet paylaşımları.
"Taziyelerde boy gösterme ve sosyal medyada ‘erken gitti’ diyerek dua etme konusunda ustayız."diyerek, toplumun ölüm karşısındaki yüzeysel tavrını eleştirdi. Gerçekten üzülüyor muyuz, yoksa üzülmüş gibi mi yapıyoruz? Her ölüm sonrası aynı cümleleri tekrar etmek, bir toplumun çözülmeye başlayan değer anlayışını örter mi?
Yozlaşmanın Ayak Sesleri: Para ve Güce Duyulan Hayranlık
Bozdağ’ın sözlerinde yer alan bir diğer önemli nokta, haksız yoldan zenginleşen insanlara karşı duyulan hayranlık.
"Çalması hak yemesi ilgi alanımızda olmadı... illegal’i çok sevdik, çalamayana beceriksiz dedik."ifadeleri, toplumun haklıyı değil güçlü olanı alkışladığını gösteriyor. Bu durumun ise bireysel olayları toplumsal kriz haline getirdiği vurgulanıyor. Para ve güç, ahlaki değerlerin önüne geçtiğinde ortaya çıkan tablo; cinayet, intihar ve vicdan suskunluğu oluyor.
Bozdağ’ın Çağrısı: “Peki ya çözüm? Ölmeden durabilir miyiz?”
Siverek’te yaşanan ölümler sadece bireyleri değil, bir bütün olarak toplumu ilgilendiriyor. Mahmut Bozdağ’ın açıklamasında en çarpıcı cümlelerden biri şu oldu:
"Her gün birbirimizi öldürüyoruz, geçerli bir sebebimiz yok ama iyi sebepler buluyoruz."Bu sözler, sadece Siverek için değil, tüm Türkiye için bir uyarı niteliğinde. Toplumun bireyleri olarak şiddeti, öfkeyi ve intikamı çözüm gibi görmekten vazgeçmediğimiz sürece bu acı haberlerin arkası kesilmeyecek. Gerçek soru ise şu: Daha kaç can gitmeli ki uyanalım? tüm vatandaşlarımızı sağ duyuya davet ediyorum.Bu süreci en iyi şekilde hep beraber iyi doğru ve adaletli bir şekilde birlik be beraberlik içerisinde atlatacağız inşallah diyerek herkesimi bu sürece olumlu yaklaşımına davet ediyoreum dedi.Haber Feyzi DONAN