Şanlıurfa genelinde aralık ayı sonuna kadar yağış beklentisinin bulunmaması, tarımsal üretimde adeta "kuraklık alarmı" verilmesine neden oldu. Yaklaşık 25 gündür ekili arazilerin susuz kalmasıyla birlikte binlerce çiftçinin binbir emekle toprağa ektiği tohumlar, filizlenemeden çürümeye başladı. Özellikle sulu tarımın kalbi olan Suruç ve Harran ovalarında üreticiler, Devlet Su İşleri (DSİ) ve sulama birliklerinin bir an önce sulama kanallarını açması için adeta gün sayıyor.
Tohumların tarlada heba olması riskiyle karşı karşıya kalan üreticiler, DSİ ve ilgili sulama birliklerine acil çağrıda bulunarak suyun verilmemesi durumunda yıllık ürün veriminin tamamen yok olacağını dile getiriyor. Kentteki kuraklık sadece bir doğa olayı olmaktan çıkıp, bölge ekonomisini sarsan ciddi bir krize dönüşmüş durumda. Çiftçiler, toprağın çatladığını ve tohumların artık can suyuna muhtaç olduğunu ifade ediyor.
Harran ve Suruç Arasındaki "Su" Ayrımı Tepki Çekti
Bölgedeki su krizini daha da karmaşık hale getiren gelişme ise Harran Ovası’na su verileceğinin açıklanması oldu. Harran’a yönelik bu olumlu adımın ardından, benzer bir kararın Suruçlu çiftçiler için alınmaması büyük bir huzursuzluğa yol açtı. Suruçlu üreticiler, sosyal medya ve yerel platformlar üzerinden yetkililere seslenerek kendilerine ayrımcılık yapıldığını savundu. Çiftçiler, "Harran’a su ulaşıyor ama Suruç neden görmezden geliniyor?" diyerek bu kararın adaletsizliğine dikkat çekti.
Suruç Ovası’nda ekim yapan üreticiler, özellikle Topçu Gündaş Sulama Birliği ve DSİ’ye yönelik tepkilerini artırarak tohumların kurtarılması için son şanslarının suyun bırakılması olduğunu belirtti. Bölgedeki bu gerginlik, sosyal medyada geniş bir yankı uyandırırken, çiftçilerin çözüm bulunmaması halinde demokratik tepkilerini artıracakları sinyallerini de beraberinde getirdi.
570 Milyon Liralık Dev Borç ve Elektrik Kesintisi
Yaşanan krizin perde arkasındaki mali tabloyu ise Topçu Gündaş Sulama Birliği Başkanı İbrahim Aksoy net bir şekilde ortaya koydu. Aksoy, yaptığı açıklamada birliğin TEDAŞ’a olan borçlarının astronomik seviyelere ulaştığını bildirdi. Göreve geldiklerinde karşılaştıkları bu tabloyu halkla paylaşan Aksoy, mevcut durumun vahametini şu sözlerle anlattı:
"2025 sezonu itibarıyla birliğin TEDAŞ’a yaklaşık 570 milyon TL borcu bulunuyor. Bu borç nedeniyle elektriğimiz kesildi ve sözleşmemiz feshedildi. Hububat ekimi yapıldı ancak yağış yok, sahaya su verilebilmesi için bu devasa borcun ödenmesi veya bir çözüm üretilmesi şart.
Aksoy ayrıca, mısır ve pamuk ödemelerinde tahsilat oranının sadece yüzde 5 seviyelerinde kaldığını, çok sayıda çiftçinin icralık olması nedeniyle sistemin kilitlendiğini ifade etti. Birliğin sahipsiz bırakılmaması gerektiğini savunan başkan, gelecekte maliyetleri düşürmek adına Güneş Enerji Santrali (GES) projelerini hedeflediklerini ancak mevcut krizin aşılmasının öncelikli olduğunu vurguladı.
Kriz Meclis Gündeminde ve Çiftçi Sokakta
Şanlıurfa’da yaşanan bu tarımsal kilitlenme, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, Meclis kürsüsünden yetkililere seslenerek Urfa çiftçisinin kaderine terk edilmemesi gerektiğini söyledi. Şenyaşar, tohumların toprakta kuruduğunu hatırlatarak hükümetin ve ilgili bakanlıkların acil bir finansal modelle sulama suyunu bırakması gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, sabrı taşan Suruçlu çiftçiler eylem hazırlığına başladı. Taleplerinin karşılık bulmaması halinde Topçu Gündaş Sulama Birliği önünde kitlesel bir basın açıklaması ve eylem yapacaklarını duyuran üreticiler, "Su gelmezse çiftçi biter, üretim biter" diyerek seslerini duyurmaya kararlı. Şanlıurfa’da tarımın geleceği, şimdi borç krizi ve kuraklık kıskacında verilecek kararları bekliyor. Haber Hüseyin AYPAN