Adıyaman'da, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 8 bin 387 kişinin hayatını kaybettiği yıkıcı depremin yıl dönümünde, acılar hâlâ taze. Şehrin yeni mezarlığı, felaketin izlerini ve kayıpların ardından kalanların yaşadığı derin acıyı gözler önüne seriyor.
Zamanın Durduğu An: 04.17
635 bin nüfuslu Adıyaman için zaman, depremin vurduğu an olan 04.17'de durdu. Geride kalanlar için hayat bu dakikadan sonra bir daha aynı olmadı. Şehir, kayıplarının yasını tutmaya devam ediyor, yeni mezarlığa akın eden binlerce insan, sevdiklerini anma ihtiyacını hissediyor.
Mezarlık Ziyaretlerinde Gözyaşları Sel
Depremin yıl dönümünde, Adıyamanlılar soğuk, sıcak, yağmur, çamur demeden mezarlıkları boş bırakmıyor. Kur’an-ı Kerim ve Yasin-i Şerif okunarak, kabirler çiçek bahçesine dönüştürülüyor. Ziyaretler sırasında dökülen gözyaşları, acıların ne kadar taze olduğunu gösteriyor.
Sevdiklerini Anma Biçimleri
Her gün yavrularımın kokusunu almaya geliyorum.
Depremde yakınlarını kaybedenler, onları anmak için kabirlerine özel eşyalar bırakıyor. Bir oyuncak ayı, sevdiği takımın forması, bir cübbe veya takdir belgesi gibi kişisel eşyalar, kaybedilenlerin hatıralarını yaşatıyor.
Kayıpların Ardından Yaşam
Kadriye Çakırtaş gibi acılarını her gün taze tutanlar, sevdiklerinin mezarları başında vakit geçiriyor. Hayrullah Seçilmiş gibi depremden kurtulanlar ise, kaybettikleriyle birlikte kurdukları hayallerin yıkıldığını ifade ediyor.
Toplumsal ve Psikolojik Destek Çağrısı
Adıyamanlılar, maddi yardımdan ziyade moral ve psikolojik destek talep ediyor. Depremin bıraktığı izlerin silinmesi için toplumsal dayanışma ve destek şart. İş sahalarının açılması, gençlerin psikolojilerinin korunması ve insanların akıl sağlıklarının bozulmaması için acil eylemler gerekiyor.
Adıyaman'da depremin ardından yaşananlar, sadece bir şehrin değil, tüm bir toplumun nasıl derinden etkilendiğini gözler önüne seriyor. Kayıpların yasını tutanlar için zamanın durduğu bu dönemde, yalnızca biraz anlayış ve destek, büyük bir fark yaratabilir. İHA