Diyarbakır’da, evlatlarından yıllardır haber alamayan ailelerin umutla beklediği bir hikaye. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il binası önünde süren oturma eylemleri, birçok aileyi bir araya getiriyor. Bu bekleyiş, sadece bir annenin ya da babanın hikayesi değil; bir topluluğun, bir şehrin, hatta bir milletin yaşadığı derin bir yaranın simgesi haline gelmiş durumda.
Evlat Nöbetinin Başlangıcı ve İlerleyişi
3 Eylül 2019 tarihinde başlayan ve aralıksız devam eden eylem, farklı kentlerden Diyarbakır'a gelen aileleri bir araya getiriyor. Aileler, çocuklarının DEM Parti aracılığıyla bölücü terör örgütü PKK'ya götürüldüğünü ileri sürerek, onların geri dönüşü için umutla bekliyorlar. Şimdiye dek 374 ailenin katıldığı bu oturma eyleminde, anne ve babaların tek isteği evlatlarının teslim olması.
Yıllar Sonra Bile Sürmekte Olan Acı
Süleyman Aydın gibi eyleme katılan ailelerden birinin hikayesi, yaşanan dramın boyutunu gözler önüne seriyor. Oğlu Özkan Aydın, 15 yaşındayken HDP’liler (DEM Parti) tarafından kandırılarak terör örgütüne gönderilmiş. Süleyman Aydın, oğlunu almadan eylemi sonlandırmayacağını belirterek, tüm ailelerin ortak dileğinin evlatlarına kavuşmak olduğunu vurguluyor.
Uçan Kuştan Bile Haber Bekleyen Anneler
30 yıl önce oğlu Serdar'dan haber alamayan Hatun Yüceturt’un hikayesi ise yürekleri dağlıyor. Yüceturt, “Ne ölüsünü ne dirisini, uçan kuştan bile haber bekliyorum” diyerek, oğluna duyduğu özlemi ve umudu dile getiriyor. Oğluna seslenen Yüceturt, ondan devletine ve askerine teslim olmasını istiyor.
Bu hikayeler, Diyarbakır’da ve Türkiye’nin birçok yerinde benzer acıları yaşayan ailelerin ortak sesi olmuş durumda. Umutla, sabırla, bazen de çaresizlikle bekleyen bu ailelerin tek isteği, evlatlarına kavuşmak.
Yaşananlar, sadece bir ailenin ya da bireyin değil, toplumun genelini etkileyen derin bir sorunun yansıması. Evlatları için umudunu hiç kaybetmeyen aileler, her geçen gün biraz daha güçlenen bir dayanışma içinde, seslerini duyurabilmek için mücadele ediyorlar. İHA
