Gaziantep'te Kalaycılık Neredeyse Tarih Oldu
Gaziantep’in geçmişinde önemli bir yere sahip olan kalaycılık mesleği, modernleşmenin ve teknolojik gelişmelerin gölgesinde unutulmaya yüz tutmuş durumda. Eskiden kentte 100'ü aşkın ustanın icra ettiği bu geleneksel el zanaatı, günümüzde sadece 5-6 kişiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık’ın verdiği bilgilere göre, kalaycılığın son temsilcileri çırak bulamadıkları için mesleği devam ettirmekte zorlanıyor.
Usta-Çırak İlişkisi Neden Kurulamıyor?
Gaziantep’te yıllardır süregelen bir el emeği geleneği olan kalaycılık, çocuk yaşta başlanan ve ustanın yanında öğrenilen bir meslek. Ancak günümüzde çırak yetişmemesi bu zincirin kopmasına yol açıyor. Başkan Açık, “Çırağı olmayanın ustası olmaz” diyerek mesleğin geleceği için bu ilişkinin ne kadar hayati olduğunu vurguluyor. Ustalık birikiminin yeni kuşaklara aktarılamaması ise büyük bir boşluk yaratıyor.
Çırak Bulamamak Ustaları Umutsuzluğa Sürüklüyor
Kalaycı ustaları, eğitim sisteminde çocukların yeteneklerine göre yönlendirilmesini istiyor. Meslek liseleri ve pratik eğitim atölyelerinin yetersiz kalması, usta-çırak ilişkisini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Başkan Açık, “Okullarda rehber öğretmenler çocukları mesleklere yönlendirmeli, ama bizim atölyelerimizde çalışacak çocuk yok” sözleriyle sistemdeki eksikliği gözler önüne seriyor.
Kalaycılık Sadece Bir Meslek Değil, Kültürel Miras
Bakırcılar Çarşısı ve Gaziantep Kalesi çevresindeki dükkânlarda çalışan kalaycılar, sadece geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir zanaati yaşatmaya çalışıyorlar. Geleneksel tencere ve tavaların kalaylanmasıyla sağlıklı kullanım sağlandığı gibi, bu işlem geçmişten günümüze aktarılan bir kültürel miras anlamı da taşıyor.
Son Nesil Kalaycılar Alarm Veriyor
40 yaşındaki kalaycı ustası Ramazan Toprak, meslekte son nesil olduklarını üzülerek ifade ediyor. Çocukluğundan beri kalaycılık yaptığını belirten Toprak, kentte artık bu işi sürdüren sadece birkaç ustanın kaldığını söylüyor. Bu da, kalaycılığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Geleceğe Taşınamayan Bir Değer Mi Olacak?
Gaziantep gibi kültürel zenginliğiyle tanınan bir şehirde, el sanatlarının kaybolması sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda büyük bir kültürel erozyon anlamına geliyor. Peki, yetkililer ve eğitim kurumları bu gidişata nasıl müdahale edecek? Geleneksel meslekler dijital çağın gölgesinde tamamen yok mu olacak? İHA